Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
mere negligence
unit telegram
incumbent
accord de renonciation à la tutelle
olarak almak
Geçmiş
Cümleler
"olarak almak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
olarak almak
take as
f.
2
Öbek Fiiller
olarak almak
use as
f.
"olarak almak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 137 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
miras olarak almak
inherit
f.
Tom
inherited
all of his father's property.
Tom babasının tüm varlığını
miras olarak aldı.
More Sentences
General
2
Genel
miras olarak almak
inherit
f.
Tom
inherited
all of his father's property.
Tom babasının tüm varlığını
miras olarak aldı.
More Sentences
Trade/Economic
3
Ticaret/Ekonomi
miras olarak almak
inherit
f.
Tom
inherited
all of his father's property.
Tom babasının tüm varlığını
miras olarak aldı.
More Sentences
General
4
Genel
haksız olarak almak
misappropriate
f.
5
Genel
konuk sanatçı olarak rol almak
guest
f.
6
Genel
sarhoş edip gemiye zorla tayfa olarak almak
shanghai
f.
7
Genel
aktif olarak yer almak
actively participate in something
f.
8
Genel
aktif olarak yer almak
play an active role
f.
9
Genel
tayfa olarak almak
ship
f.
10
Genel
yetkisini elinden almak (ceza olarak)
disqualify
f.
11
Genel
miras olarak almak
come into something
f.
12
Genel
amaç olarak almak
have as a purpose
f.
13
Genel
taşeron olarak (işi) almak
subcontract
f.
14
Genel
anlam olarak almak
have as a meaning
f.
15
Genel
referans olarak almak
take as references
f.
16
Genel
referans olarak almak
take as a reference
f.
17
Genel
üye olarak almak
affiliate
f.
18
Genel
bütün olarak ele almak
handle something as a whole
f.
19
Genel
bütün olarak ele almak
deal with a (subject/matter) entirely
f.
20
Genel
başlangıç olarak almak
take something as starting
f.
21
Genel
baz olarak almak
use as a base
f.
22
Genel
başlangıç olarak almak
use something as starting
f.
23
Genel
teminat olarak almak
take something as a collateral
f.
24
Genel
ganimet olarak almak
pillage
f.
25
Genel
ortalama olarak almak
average
f.
26
Genel
miras olarak almak
come into
f.
27
Genel
ekibe almak (sözleşmeli olarak)
sign on
f.
28
Genel
olarak ele almak
regard
f.
29
Genel
ortak olarak almak
admit to partnership
f.
30
Genel
rehin olarak almak
hold in pledge
f.
31
Genel
-e olarak işe almak/çalıştırmak
employ someone as something
f.
32
Genel
olarak işe almak
engage someone as something
f.
33
Genel
karşılığı olarak almak
get in exchange
f.
34
Genel
eş olarak almak
affy
f.
35
Genel
ganimet olarak almak
captivate [obsolete]
f.
36
Genel
emanet olarak almak
check
f.
37
Genel
(gösteride) baş sanatçı olarak yer almak
headline
f.
38
Genel
miras olarak almak
heir [dialect]
f.
39
Genel
nikahsız eş olarak almak
concubine [obsolete]
f.
40
Genel
rehin olarak almak
pignerate
f.
41
Genel
hakkı olarak almak
inherit
f.
42
Genel
cribbage oyununda skor olarak almak
peg
f.
43
Genel
anı olarak almak
souvenir
f.
44
Genel
aktif olarak yer almak
stickle [obsolete]
f.
45
Genel
miras olarak almak
succeed
f.
46
Genel
besin olarak almak
suckle
f.
47
Genel
doğaüstü olarak ele almak
supernaturalize
f.
48
Genel
öneri olarak almak
suppose
f.
Phrasals
49
Öbek Fiiller
vazife olarak almak
take upon
f.
50
Öbek Fiiller
maaş olarak almak
pull down
f.
51
Öbek Fiiller
tazminat olarak almak
pull down
f.
52
Öbek Fiiller
ödül olarak almak
pull down
f.
53
Öbek Fiiller
olarak yerini almak
succeed as (something)
f.
54
Öbek Fiiller
olarak ilgilenmek/ele almak
play something as something
f.
55
Öbek Fiiller
'i model/örnek olarak almak
model someone on someone
f.
56
Öbek Fiiller
(yarışmada/duruşmada vb) (olarak) görev yapmak/almak
officiate (as something) (at something)
f.
57
Öbek Fiiller
'i model/örnek olarak almak
model something on something
f.
58
Öbek Fiiller
olarak not almak/yazmak
stick down
f.
59
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) olarak ele almak
treat (someone or something) as (someone or something else)
f.
60
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi başka bir şey olarak ele almak
treat someone or something as something
f.
61
Öbek Fiiller
olarak ele almak
treat as
f.
62
Öbek Fiiller
olarak ele almak
play as
f.
63
Öbek Fiiller
misafir olarak almak
take in
f.
64
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şey) olarak almak
take on (someone or something) as (something)
f.
65
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şey) olarak işe almak
take on (someone or something) as (something)
f.
66
Öbek Fiiller
(bir şeyi) çıkış/başlangıç noktası olarak almak
build on (something)
f.
67
Öbek Fiiller
sürekli olarak elde tutup yeteneklice ele almak
hold down
f.
68
Öbek Fiiller
(bir şeyi/yeri) miras olarak almak
come into (something or some place)
f.
69
Öbek Fiiller
birini ortakçı olarak almak
cut someone in
f.
70
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) ayrıntılı olarak ele almak
elaborate on (someone or something)
f.
71
Öbek Fiiller
olarak işe almak/çalıştırmak
employ as
f.
72
Öbek Fiiller
(birini bir şey) olarak işe almak
engage (one) as (something)
f.
73
Öbek Fiiller
olarak işe almak
engage as
f.
74
Öbek Fiiller
bir bilgiyi/kaynağı temel olarak almak
key off
f.
75
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi kendine/bir şeye) örnek olarak almak
model (oneself or something) on (someone or something else)
f.
76
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi kendine/bir şeye) model olarak almak
model (oneself or something) on (someone or something else)
f.
77
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi kendine/bir şeye) temel olarak almak
model (oneself or something) on (someone or something else)
f.
78
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi kendine/bir şeye) ilham olarak almak
model (oneself or something) on (someone or something else)
f.
79
Öbek Fiiller
(bir şey) olarak almak
receive as (something)
f.
80
Öbek Fiiller
(birini/kendini) ekonomik olarak güvenceye almak
set (someone or oneself) up for (something)
f.
81
Öbek Fiiller
olarak almak/kabul etmek
take in as
f.
Colloquial
82
Konuşma Dili
bir şeyi bağımsız olarak yapma inisiyatifini almak
run with it
f.
83
Konuşma Dili
kendine veya birine ödül/hediye olarak (bir şey) almak
pop for (something)
f.
Idioms
84
Deyim
ticari olarak rüzgarı arkasına almak
have tailwinds
f.
85
Deyim
(bir özelliği) miras olarak almak
come honestly by
f.
86
Deyim
ödül olarak almak
make prize of
f.
87
Deyim
sığınmacı/mülteci olarak almak/kabul etmek
take (someone or something) in as (something)
f.
88
Deyim
bir şeyi zihnen ya da yazılı olarak not almak
bookmark
f.
89
Deyim
(bir şeyi) kapıda ödemli olarak satın almak
pay (for something) cod
f.
90
Deyim
(bir şeyi) kapıda ödemli olarak satın almak
pay (for something) collect on delivery
f.
91
Deyim
söyleneni doğru olarak almak/kabullenmek
take something on trust
f.
92
Deyim
(hasım olarak) birini karşısına almak
take someone on
f.
93
Deyim
alanı kapsamlı olarak ele almak
cover the field
f.
94
Deyim
(bir şeyi) yazılı olarak almak
get (something) in black and white
f.
95
Deyim
(bir şeyi) doğru olarak almak
take (something) for gospel
f.
96
Deyim
(bir şeyi) paket olarak almak
have (something) to go
f.
97
Deyim
(birini) karısı olarak almak
make an honest woman (out) of (someone)
f.
98
Deyim
(birini) karısı olarak almak
make an honest woman of somebody [old-fashioned] [humorous]
f.
99
Deyim
(bir şeyi) kapıda ödemeli olarak satın almak
pay (for something) cash on delivery
f.
100
Deyim
hayırı cevap olarak almak/kabul etmek
take no for an answer
f.
101
Deyim
söyleneni doğru olarak almak/kabullenmek
take on trust
f.
102
Deyim
bir işin bedeli karşılığında para yerine mal veya hizmet olarak ödeme almak/kabul etmek
take out in trade
f.
103
Deyim
bir kadını karısı olarak almak
take to wife
f.
104
Deyim
düzenli olarak (ilaç vb almak)
at full strength
expr.
Trade/Economic
105
Ticaret/Ekonomi
satış şartı olarak bir şeyi geri almak için yapılan düzenleme
buyback
i.
106
Ticaret/Ekonomi
muhayyer olarak satın almak
buy on approbation
f.
107
Ticaret/Ekonomi
rehin olarak almak
secure with a pledge
f.
108
Ticaret/Ekonomi
temel olarak almak
select as the baseline
f.
Law
109
Hukuk
eskiden ingitere'de, kiracının iki yıl olan kullanım hakkını aşması durumunda, toprağı geri almak için yasaya bağlı olarak verilen resmi yazılı emir
cessavit [obsolete]
i.
110
Hukuk
birinin çalınan mallarını ve eşyalarını hırsızdan tazminat olarak almak
theftbote
i.
111
Hukuk
kanunsuz olarak almak
extort
f.
112
Hukuk
rehin olarak almak
engage
f.
113
Hukuk
güvence olarak almak
engage
f.
114
Hukuk
(davada veya yasal işlemde) taraf olarak yer almak
implead
f.
115
Hukuk
rehin olarak almak
pignorate
f.
Politics
116
Siyasal
üye olarak almak
enrol
f.
117
Siyasal
üye olarak almak
enroll
f.
Industry
118
Sanayi
(işçi-işveren anlaşmazlığında taktik olarak) işi ağırdan almak
go slow
f.
119
Sanayi
(çalışanı) geçici olarak başka pozisyona almak
second
f.
Computer
120
Bilgisayar
popüler bir alan adının yazım hatasıyla sıkça yazılan hatalı versiyonunu alan adı olarak almak
typosquat
f.
Marine
121
Denizcilik
seferdeki bir gemiyi geçici veya kalıcı olarak görevden almak
put a vessel out of commission
f.
Medical
122
Medikal
organı veya tümörü bütün olarak almak için yapılan cerrahi operasyon
enucleation
i.
Pathology
123
Patoloji
(boğmaca hastalığının bir özelliği olarak) paroksismal nefes almak
whoop
f.
Education
124
Eğitim
asıl branş olarak almak (üniversitede)
major in
f.
125
Eğitim
yardımcı branş olarak almak (üniversitede)
minor in
f.
Religious
126
Dini
(din adamını başka bir piskoposluktan) resmi olarak almak
incardinate
f.
Philosophy
127
Felsefe
(konuyu) metafiziksel olarak ele almak
metaphysicize
f.
128
Felsefe
(konuyu) metafiziksel olarak ele almak
metaphysicise
f.
Baseball
129
Beysbol
koşucunun puan almak için dokunması gereken köşeye nispeten yakın olarak
shallow
zf.
Card
130
İskambil
(eli iyileştirmek için poker kartını) rastgele olarak ve genellikle ilk bahisten sonra almak
draw
f.
Cinema
131
Sinema
başrol oyuncularından biri olarak işe almak
costar
f.
Archaic
132
Eski Kullanım
kiralık yazar olarak işe almak
hack
f.
133
Eski Kullanım
dolaylı olarak hedef almak
glance
f.
134
Eski Kullanım
çırak olarak almak
put (to)
f.
Slang
135
Argo
ortakçı olarak almak
cut (someone) in on (something)
f.
136
Argo
ortakçı olarak almak
cut someone in (on something)
f.
137
Argo
karısı olarak almak
wife up
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of olarak almak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy